Ölülere yaşayanlardan daha çok çiçek verilir , çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür. " Anne FRANK "
2 Ocak 2017
DEVLETİN MALI DENİZ YEMEYEN KERİZ
Bu ülkenin vatandaşları için , hele hele işçi / memur kesimi için para kazanma ve refah
seviyesini arttırmak hususunda önlerindeki en büyük engel , hadi daha kötü bir deyimle
en büyük düşmanları maalesef kendi devletleri . . .
Çünkü ülkeyi yönetenlerin ne kadar başarılı olduklarını buradan anlayabiliyorsunuz.
Ülkeyi iyi yönetenler vatandaşın cebine yeni para koymayı (gelir artışı) sağlamayı
başarırken , bizim gibi ülkelerde devletin eli hep vatandaşın cebindedir.
Ve bir şirketiniz yoksa , vergi kaçıramıyorsanız , sabit gelirli iseniz devlet kabus gibi
insanların üzerine çökmektedir.
Devlet ne zaman vatandaştan zorunlu tasarruf ve benzeri şekilde uygulamalar ile
zorla para tahsilatına başladıysa vaziyet kel demektir ; her ne kadar sözde nedenler
masum olsa da . . .
Devletin elinin cebinize girmesini mümkün olduğunca engelleyemediğiniz sürece
fakir kalmaya mecburdur insanlar. Elbet bunu yüzde yüz engellemek imkansız
hatta yanlış , çünkü vergi ödememiz gerek devletimiz ve kendimiz için ; heyhat
bu vergilerin çoğunu bordrolu kürek mahkumları ödeyip , çok kazananlar ödemediği
için problem oluyor.
Muayene ücreti 700-800 TL olan bir doktorun ödediği yıllık vergiye bakın , ancak
düşük maaşlı bir işçi kadar yıllık vergi ödemiştir. Eşşek yükü ile para kazanan
(İstanbul'daki) minübüşçüler , taksi sahipleri (plaka sahipleri) çok çok düşük vergi
öderler yıllık olarak ve bu büyük bir haksızlıktır.
Plaka sahiplerinin neredeyse tamamı akşama kadar kahvede pişpirik oynar ve günlük
ortalama 400 TL para alırlar , her gün cash . . .
Devlet ne zaman parasal olarak sıkışsa hemen zam yağmuru başlar ; sıkıntı çok
büyükse de o zaman zorunlu kesintiler başlar ki , bunlar hep vatandaşın iyiliği içindir :)
Tabii şu an Suriye'de düşük yoğunlukta da olsa maalesef bir savaşın içindeyiz , harcanan
para çok büyük. Durmadan işe yeni alınan ve yüksek maaş ödenen askerdi , polisdi ,
öğretmendi , farklı yerlere memurlar idi para ihtiyacını arttırmakta , bunlara bir de
Anakara'da faaliyet gösteren devlet büyüklerimizin ve milletvekili , bürokrat takımının
şaaşaa lı yaşamları için harcanan paraları ekleyin vatandaşın bir şekilde extra
söğüşlenmesi farz olacaktır , olmuştur.
Son üç yılda muazzam dış politikamız nedeniyle ve başka elde olmayan nedenler ile
perişan olan ticaret hayatı , ekonomik sıkıntılar toplanamayan vergiler parasal sıkıntıyı
maksimuma çıkarmıştır. Şirketler zaten vergi vermiyorlardı , son üç yıldır tamamen
vermemeye başladılar para kazansalar bile ve zaten sonunda af çıktı yaptıkları yanlarına
kar kaldı. Lakin işçi / memur kesimi her ay esir gibi vergilerini ödemektedirler maaşlarından
yapılan kesintiler ile . . .
Bütün bunlara ; turizm gelirlerinin düşmesi ve bırakın para toplamayı bir de üstüne otelci
takımına ödenen teşvik yolu ile paraları , güneydoğuda üretim artsın diye alım garantisi
getirilerek harcanacak katrilyonlar , savaşa harcanan para , 3.50 TL olan Usd nedeniyle
artan borç ve yeni bulunamayan borç , lanetli inşaatçılara verilen bedava trilyonlarca
krediler vs vs vs . . .
Özel bankalar bu pis işlere bulaşmak istemedikleri için c.başkanı tarafından habire
fırça yiyip duruyorlar. Devlet de bu işler için kamu bankalarını kullanıyor.
Lakin halk fakir ve tasarruf yok denecek kadar az , para lazım o zaman daya zorunlu
tasarrufu , daya zorunlu bes'i . . .
Dışarıdan yeni kredi almak hem zor , hem faiz çok yüksek ; ama vatandaşın parası
bedava :)
Yalnız bu süreç sonunda ve hatta belki şu anda bile kamu bankalarının durumu doksanlı
yıllardaki zavallı görünümlerine geri dönebilir ve günün birinde bu iş patlarsa o paraları
yiyen sözde sanayiciler ile siyasetçiler ultra lüks hayatlarına devam ederler.
Oysa halk eşşek gibi o açıkları cebinden ödemek zorunda kalacağı vergiler ile finanse
etmek zorunda kalır. Asıl acıklı olan , kendisine son elli yıldır yapılmadık eziyet
bırakmayan siyasetçilere halkın bir şekilde hala tapınmaya devam etmesidir ,
geçmiştekiler dahil . . .
Bu arada televizyonda devlet bahçeli bağırıyor bu işleri yapanların gökkubeyi
başlarına yıkacağız diye . . .
İşleri güçleri palavra , o gökkubbe her gün bu ülkenin gariban insanlarının başına
yıkılıyor ne yazık ki . . .
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder