Ölülere yaşayanlardan daha çok çiçek verilir , çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür. " Anne FRANK "
1 Nisan 2017
CEHALET MUTLULUKTUR. ( 01 NİSAN 2017 )
Borsalar eskiden ekonominin barometresi , öncü göstergeleri idi. Ekonomik ve siyasi
olaylara doğru orantılı tepkiler veren hatta çoğu kez bunu önceden hissedip yapan
insanların alım - satım yaptıkları yerler idi.
Şu anda yine öyle ; fakat eski işlevini kaybetmiş durumda , birçok olayda gerçeklerden kopuk
sanki kendi hayal alemindeymiş gibi davranıyor borsalar . . .
Bunun nedenlerinden biri ; tüm dünyada mantar gibi yaygınlaşmaya başlayan ve hamasi
milliyetçilik , vatanperverlik konularını kendine maske yapan diktatörvari yönetimler.
Bu tarz yönetimler siyasi gücü ele geçirdiklerinde ülkeyi güzel bir şekilde idare etmekten
çok kendilerine tehdit olarak gördükleri kişi ve kurumları elimine etmek için kullanıyorlar
bu siyasi güçlerini.
Bu sözde tehditleri önce karalama kampanyaları ile itibarsızlaştırıp sonra da onlara karşı
her türlü hukuksuz uygulamayı yapıyorlar. Sonra da halka dönüp milliyetçilik ve vatan
aşkı ile soslanmış güzel güzel sunumlar yapıyor , aslında bu kişi ve kuruluşların ülke
için ne kadar büyük bir tehdit olduklarını anlatıp onları kah korkutarak , kah coşturarak
ikna ediyorlar. Zaten halklar da kendi keyifleri yerinde olduğu sürece ülkede ne olup
bittiğini zerre kadar umursamazlar. Taa ki o ağaç çürüyüp , çürüyüp ve o çürümüşlük
bir gün o kişinin kapısına kadar gelip ona zarar vermeye başlayıncaya kadar ki ;
zaten o gün geldiğinde artık geçmiş olsun maalesef . . .
Bu başta eğitimsiz insan sayısının çok yüksek olduğu ortadoğu,afrika,asya'dan başlamak
suretiyle tüm dünya ülkeleri ve oraların halkları için geçerlidir.
Hiçbir insan yığını rasyonel davranmaz , ülkeyi yöneten aklı başında kişilerin akl-ı selim
davranarak ülkeyi huzur için bir arada tutması başlıca görevleridir.
Oysa son yıllarda mantar gibi çoğalan hiç de rasyonel olmayan , sapkın fikirli siyasetçiler
bırakın bu rasyonel , huzurlu ortamı sağlamayı ; bizzat bilerek ve isteyerek kaos
yaratmayı tercih etmektedirler.
Bunun başlıca sebebi iktidara geliş şekilleridir. Kendilerinden önceki aklı başında
insanların başarısız yönetimleri halk da bir tepki uyandırmış ve bu delilerde o tepkiyi
kullanarak ve tahrik ederek iktidara gelmişlerdir. Halbuki ülkeyi yönetmek konusunda
hiçbir yeti ve beceriye sahip değillerdir ; bu yüzden herzaman ülkede kaos havasını
devam ettirip , insanlara ülkelerinin tehdit altında olduğu fikrinin empoze ederek
hem kendilerine koşulsuz biat etmelerini sağlamak , hem de olası ekonomik rezaletlerde
onları bu duruma isteseler de istemeseler de ikna etmektir. ya seve seve , ya da . . . . . .
Sesini çıkartanlar bir şekilde vatan hainliği ve ajanlıkla suçlanacak , hapse atılacaktır.
Nasıl olsa kimse çıkıp da bu adam gerçekten hangi vatan hainliğini yapmıştır diye
sormayacak , sormaya cesaret dahi edemeyecektir. Çünkü öyle bir durumda kendisinin de
ona ortak olmakla suçlanacağını çok iyi bilmektedir.
Hayatını alışveriş merkezlerinde gereksiz alıveriş yaparak , mcdonalds'da hamburger yiyip
starbucks'da kahve içerek , bütün vaktini cep telefonunun sağladığı sanal alemde sanal
yaşamak suretiyle geçiren , geri kalan zamanında ömrünü aptal televizyon programlarını
izleyerek heba eden insanlar için başka herşey teferruattır.
Bu şekilde yaşamak risksiz ve nispeten zevklidir ; gelecek güzel günlerin umudu yalanda
olsa insanı mutlu eder.
Çoğu insan bir şekilde kıt kanaat geçinirken , devlet memuru diye en dandik müdür
yardımcısının evine özel şoförlü audi ile gitmesini görmez , görse de önemsemez.
Kıt kanaat yaşamanın , fakirliğin ne kadar güzel ve kutsal birşey olduğu devlet tarafından
durmadan , ısrarla beyinlere sokulur. Oysa bütün üst düzey bürokrat ve politikacılar
muhalefeti dahil lüks ve şatafat içerisinde yaşamaktadırlar. Kimse çıkıp da neden siz de
basit yaşamıyorsunuz diye sormaz , soramaz , sorması teklif dahi edilemez :) :) :)
Günümüzde neredeyse tüm devletler ( çok azı hariç ) kendi insanlarını manipüle ederek
varlıklarını sürdürmektedirler. Bir siyasetçinin görevi ülkesini daha güzel,zengin ve huzurlu
bir yer haline getirmek ; insanların daha çok daha mutlu olmasını sağlamaktır.
Lakin pratikte bunun tam tersi sözkonusudur.
İşte gerçeklerin ortayı çıkmasını engellemek , en azından geciktirmek ve güneşi balçıkla
sıvamak için binbir entrika çevrilir ki ; borsalardan bunlardan sadece biridir.
Sadede gelip tekrar yazının başına dönersek ; eskiden de borsalar da manipülasyon olurdu,
fakat bu sadece bir , iki hissede olan münferid olaylardı. Oysa günümüzde bu iş devletler
tarafından sistemli bir şekilde ve tüm borsa ve borsaları kapsayacak şekilde yapılmaktadır.
Ardı ardına gelen yağmur gibi olumsuz habere rağmen fezaya çıkan endeksler gibi . . .
Bütün dünya globalizm denilen çakallık sayesinde domino taşı gibi hassas bir dengeye
bağlanmış birbiri ardına dizilmiş durumdadırlar. Devletler bu domino taşları yerli yerinde
dursun diye kendi boraları nezdinde manipülasyon yapmaktadırlar.
Borsalar ortam olarak buna müsaittir , sınırlı sayıda hisse senedi vardır ve devlet eliyle
birileri bunları toplamaya başladığında ellerinde hisse olan başkaları bunu görüp senetlerini
tutmaya daha istekli hale gelirler. Çünkü ne olursa olsun düşmeyen , hatta binbir türlü
kötü habere rağmen yükselen bir borsada kimse senetlerini satmak istemez.
Borsaların buluttan nem kaparak , kötü olayları daha olmadan hissedip düşmeye başlamak
suretiyle ekonomik bir kasırgaya neden olmalarını , domino taşlarının yıkılmalarını
engellemek isteyen devletler bilerek ve isteyerek kasti olarak kendi borsalarını kontrol
etmeye başlamışlardır. Bugün dünyadaki en büyük spekülatörler ve hatta belki manipülatör
demek daha doğru devletlerdir ; ayrıca çok büyük parasal kaynaklara sahip oldukları da
malumdur.
Buradaki tek risk , başka bir gücün o ülkenin borsasına dadanıp orayı düşürmek
istemesidir ; ki böyle bir durumda ortalık hem iyi karışır , diğer taraftan da son
derece canlı ve heyecanlı günler yaşanır. Aslında bu tür operasyonları borsalardan
ziyade fx piyasası aracılığı ile döviz kurlarında yapıyorlar.
(Bknz. son bir yıllık USDTRY hareketleri )
Mesela madem bu kadar çok düşmanımız var ve bizi sevmiyorlar ; neden borsamıza
saldırıp delice düşürmeye çalışmıyor , ülkeyi ekonomik olarak bir kıskaca almaya
çalışmıyorlar . . ?
Demek ki bir menfaatleri var , belki de bizi sevmedikleri koca bir yalandan ibarettir ,
ne dersiniz ???
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
:) Sizi okumak....anlatılmaz yaşanır yıllardır takipçinizim...
YanıtlaSilTeşekkür ederim, içimizi döküp rahatlıyoruz
YanıtlaSil