Düşer mi, çıkar mı ; alayım mı, satayım mı soruları bizce cevaplanması ve öğrenilmesi en son olacak konular.


Buraya gelmeden önce kişinin öğrenmesi ve kavraması gereken çok şey var.
Teoride bir insana araba kullanmayı pekala öğretebilirsiniz, ama direksiyon başına bizzat geçmedikçe bunun hiçbir önemi olmayacaktır.

Direksiyon başına geçtiğinde araba kullanmanın gaza, frene basmaktan çok daha fazla birşey olduğunu anlayacaktır kişi...

Burada da, olmuş bitmiş grafiklere bakıp tatlı hayallere dalmak çok kolay ve bir o kadar da zevklidir.
Ama o grafikler oluşurken, o an gerçek olarak işlemin bizzat içinde olmak, grafik oluşurken a anları birebir yaşamak bambaşka birşeydir.
 Bir destek kırılıp da düşüş yaşandığında, ulan ne kolaydı aslında şurada shortlayacaktın bir ayda şu kadar kazanmış olurduk gibi tamamen boş bir laflar söylemek çok kolay.
Kimse şunu düşünmez, o destek kırıldıktan sonra o seviyeye kadar shortları tutabilecek miydim?
Piyasa o düşüşü belki bir ayda yapmıştır ve o zaman zarfı içerisinde irili ufaklı yukarı tepkiler yaşanmıştır. Kişi bunları hiç düşünmez, sadece kazanacağı hayali paraların zevkini yaşar.

Bakınız piyasa yaşanan düşüşten sonra yukarı doğru tepmeye başladı. Eminiz çoğu insan shortları kapatmıştır, daha yukarıdan açarım diye...

Peki piyasa buralardan aniden dönüp bir anda düşmeye başlasa short kapatanların çoğu bit daha short açamaz, velev ki açtı bin puan karı görse yine shortu kapatır.

Sonra bir gün bir bakar ki, hiç bozmadan tutsaydı şu kadar para kazanacaktı :(

Bu işler böyledir, piyasa insanların zayıflığına oynar, poker gibi bazen düşecekse bile tepede tutar psikolojik olarak ezer insanları...

Para kaybetme korkusu boş bir korku, gereksiz bir korku değildir ve insanlar haklıdır para kaybetmekten korkmaktan...
Fakat işte piyasa bunu bildiği için korkulara oynar ve çoğu insanı yener.

Para kaybetme korkusu olması gereken bir korkudur ve gereklidir ;
Lakin tamamen bu korkuya yenilen kişi hiçbir şey başaramaz.
Mesele korkmamak değil, korkarken bunun önlemini alarak ilerlemeye devam edebilmektir.

Elbette bunları söylemek de kolaydır ve ne yazık ki bunlar kimsenin kimseye öğtetemeyeceği şeylerdir.
Herkes kendi yaşaması gerekeni yaşayacak ve ayakta kalanlar yaşamaya devam edeceklerdir.