( Bir Amerikan gazetesinden alıntıdır.)
Çok değil 10 yıl öncesine kadar, Latin Amerika solu için Venezuela bir başarı öyküsüydü. Bugün, orta gelirli bir ülkenin ancak çok ciddi bir savaşla yaşayabileceği düzeyde bir sosyal ve ekonomik çöküntünün girdabında. 30 milyon nüfuslu ülke, sadece dünyanın en kötü ekonomik görünümüne değil, Batı
Yarımküredeki en ciddi insani krize de sahne oluyor. Sadece 2016 yılında ekonomi yüzde 19 daha küçüldü. Bu küçülme oranı ülke bir savaşta bile olsa vahim bir oran olurdu. Venezuela bir savaşta bile değil. Enflasyon yüzde 700’lerde. En temel ilaçlar bile bulunamıyor. Bütün dünyada yıllar önce yok olmaya yüz tutan difteri hastalığı Venezuela’da yeniden başgösterdi. Sıtma ve kolera salgınları hızla artıyor. Ve bunlara karşı koyabilecek bir sağlık sistemi yok. Yakın yıllara kadar Venezuela hükümeti, en yoksul mahallelere bile hastane açmakla övünüyordu. Şimdi bu hastanelere yolu düşen yoksullar, orada yiyecekleri yemeği, sargı bezini, yara bantını vs kendileri evlerinden götürmek zorunda.
Yarımküredeki en ciddi insani krize de sahne oluyor. Sadece 2016 yılında ekonomi yüzde 19 daha küçüldü. Bu küçülme oranı ülke bir savaşta bile olsa vahim bir oran olurdu. Venezuela bir savaşta bile değil. Enflasyon yüzde 700’lerde. En temel ilaçlar bile bulunamıyor. Bütün dünyada yıllar önce yok olmaya yüz tutan difteri hastalığı Venezuela’da yeniden başgösterdi. Sıtma ve kolera salgınları hızla artıyor. Ve bunlara karşı koyabilecek bir sağlık sistemi yok. Yakın yıllara kadar Venezuela hükümeti, en yoksul mahallelere bile hastane açmakla övünüyordu. Şimdi bu hastanelere yolu düşen yoksullar, orada yiyecekleri yemeği, sargı bezini, yara bantını vs kendileri evlerinden götürmek zorunda.
Ülkenin gıda stokları tükenmiş durumda. Marketlerin rafları boş. Ülkedeki tek bolluk kuyruklarda. Ekmek ve temel gıda maddelerini alabilmek için bile saatlerce bazen günlerce kuyruklarda beklemek gerekiyor. Sık sık yağma olayları yaşanıyor. Venezuela parası ‘bolivar’ın hiçbir değeri yok. Teraziyle tartılarak miktarının tespit edilmesi sık rastlanan bir görüntü. Çıkan isyanları ve her türlü protestoyu hükümet şiddetli şekilde bastırmaya çalışıyor. BM’ye göre Venezuela şu anda dünyada en fazla şiddet yaşanan ülkelerden biri. Bir zamanlar Güney Amerika’nın cazibe merkezi olan Caracas’ta kimse akşam karanlığı çöktükten sonra mecbur olmadıkça dışarı çıkmıyor. Çeteler tarafından ilan edilmiş gayriresmi sokağa çıkma yasağı var. Caracas, dünyada cinayet oranı en yüksek şehirlerden birine dönüşmüş durumda.
Peki ne oldu da böyle oldu? Venezuela’nın parası olmadığı için mi? Hayır. Venezuela, dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ülkesi. Yerin altında Suudi Arabistanınkinden bile fazla petrolü var. Son 15 yılda sadece petrolden 1 trilyon dolardan fazla gelir elde etti. Elbette ki son yıllarda petrol fiyatlarındaki düşüşün gelirde azalmaya yol açtığı bir gerçek. Ancak Venezuela’da olan biteni bununla açıklamak mümkün değil. Daha, ham petrol varil fiyatının 100 doların üzerinde seyrettiği 2014 yılında bile Venezuela’da temel ihtiyaç ürünlerinde kıtlıklar başlamıştı. Gerçek şu ki Venezuela yıllardır kötü politikalar ve berbat kararlarla yönetiliyor ve halk da bu kötü politika ve kararları, günü kurtaran küçük menfaatleri karşılığında sürekli ödüllendirdi. Halk, ülkesini nasıl bir felakete sürüklediğini farkettiğinde ise artık çok geçti.
( devam edecek )
Varlık finu a.s artık Erdoğan'ın kontrolünde hocam. Gidişat nasıl da benziyor değil mi
YanıtlaSil