( Bir Amerikan gazetesinden alıntıdır.)
Venezuela’yı bugüne taşıyan en önemli nedenlerden biri ise Chavez’in çeşitli anayasa değişiklikleri ve referandumlarla aşama aşama pekiştirdiği tek adam rejimi oldu. 2004 yılında yüksek yargıyı da tamamen denetimi altına aldıktan sonra Venezuela devletinde yargısal denetim ve kuvvetler ayrılığı fiilen ortadan kalktı. Bunun yerine sadece Chavez’e sadık son derece politize bir yargı oluşturuldu. Hükümetin istemediği kararları alan yargıçlar ya tutuklandı veya tasfiye edildi.
Muhalefet liderleri ve aktivistler değişik suçlamalarla hapsettirildi. Medya için, devletin yüksek makamlarına saygısızlığı kriminal suç haline getiren yasalar çıkarıldı. Muhalif medya baskılarla tasfiye edildi. Gazeteler, televizyonlar el değiştirdi. Bugün ülkedeki bütün televizyonlar ve gazeteler ya doğrudan ya da dolaylı olarak Maduro hükümetine bağlı.
Venezuela halkı ülkenin ve paralarının çok kötü yönetildiğini günlük yaşamında farkedip bir şey yapması gerektiğini anladığında artık geçti. Mevcut rejimdeki son demokratik fırsat olan 2015 Aralık ayındaki seçimlerde parlamentonun üçte ikisini muhalefet kazandı. Bu kağıt üstünde rejimin 16 yıllık iktidarını bitirdi. Ama uygulamada böyle olmadı. Görevi biten eski parlamento, yeni milletvekilleri göreve başlamadan alele acele meclisin, merkez bankası üzerindeki denetim yetkisini kaldırdı. Yüksek Mahkemenin görev süresi bitmeye az kalmış 12 üyesinin yerine yenilerini seçerek muhaliflerin bu koltuklara atama yapması da engelledi. Yüksek Mahkeme, muhaliflerin çoğunluk olduğu parlamentonun geçirdiği yasaların çoğunu iptal ediyor. Meclisin devlet başkanlığı seçimi için referandum kararını Maduro’nun kontrolündeki Yüksek Seçim Kurulu iptal etti. Öyle ki, Maduro her yıl Parlamento’ya hitaben yaptığı ‘Birliğin Durumu’ konuşmasını bu yıl parlamento yerine kendi kuklası Yüksek Mahkeme’ye yaptı.
Hergün yaşanan yağma veya isyan olaylarına yayın yasağı getirildi. Maduro ve medyası, ülkeye karşı ekonomik savaş başlatıldığını iddia ediyor. ABD’nin Venezuela rejimine husumeti ve Amerikan medyasının bazı abartılı yalan haberleri de Maduro’nun bu propagandasına kendi tabanında destek bulmasına yardım ediyor. Her basit tepkiye, her basit eleştiriye, en masum protestoya bile kolayca ‘devlete komplo’, ‘darbe girişimi’, ‘karşı devrim’ yaftası vuruluyor. Ülke hapishanelerinde 10 bine yakın siyasi mahkum var. Bunların en ünlüsü Maduro’ya karşı başkan adayı olacakken tutuklanan eski belediye başkanı Leopoldo López. 76 muhalif belediye başkanından 33’ü yargılanıyor.
Malesef bir musibet bin nasihattan makbul oluyor hocam. Zerre umut vermeyen bir kitle var karşımızda
YanıtlaSil