İhracat rekor kırmış , yok cari açık düşmüş , yok enflasyon düşmüş yalanın bini bin para . . .

Döviz fiatlarının delice yükseldiği geçen yaz aylarından bu yana ne değişti ?

Ekonominin kırılganlığına sebep olan temel bozuklukların hangisi düzeldi ?

İşsizlik mi azaldı , şirket karları mı ; yükseldi ?

Faizler mi ; düştü ?

Halkın alım gücü mü ; yükseldi ?

Her sektörde üretim rekorları mı ; kırdık ?

Merkez bankası rezervleri mi ; yükseldi ?


Ne değişti , hiçbirşey değişmedi.

Ne değişti , bu ülkenin zayıf karnı ekonomisi ve birisi gelip o yarayı kaşıyınca ortalık karışıyor.

O zaman o yarayı kimsenin kaşımasına izin vermeyeceksin , ya da yarayı iyileştireceksin.

Bizim devlet ne yapıyor ?

Kendisi son gaz para harcamaya devam ederken , en dandik müdür yardımcısı 24 saat makam arabası ile gezerken , belediye başkanları  Audi A-8  ile gezerken , halka dönüp fedakarlık yapmak şart diyor.

Ha sizde ehonomi çoh eyi , bunlar hep dıj güçlerin oyunu diyorsanız , bizim diyecek birşeyimiz yok.

Evet Türkiye'nin düşmanları vardır ve bu ülkeler Türkiye ekonomisinin çok iyi olmasını istemeyebilirler ; fakat sen hasta olursan , ancak o zaman seni hasta edebilirler.

Sen ekonomik ve siyasi olarak doğru yolda olsan kimse sana birşey yapamaz , ya da bu kadar
ağır hasar veremez.

İnsan vücudu gibi ; bağışıklık sistemin zayıf olursa kolay hasta olursun ve zor iyileşirsin.


Bunlar hep şerefsiz mikropların işi diye zırıldamak ancak kendini kandırmak olur.

O mikroplar hep olacak , ama sen kendine dikkat edersen seni hasta edemeyecekler ;

velev ki , olsan bile çabuk iyileşirsin.


Bizim siyasilerde  imtihandan zayıf alınca , öğretmen beni sevmiyor , bana taktı diye anne babasına mazeret üreten çocukların durumuna benziyor.

Gerçi öyle birşey olmadığını gayet iyi biliyorlar ; ama maalesef bizim halk Amerika bizi sevmiyor
masalını hep yiyor.