Son zamanlarda özellikle hisse pozisyonu olanlar iyice polyannacılık oynamaya başladılar.
Gerçi onlar da haklılar , yapacak birşey kalmadı. Her Pazartesi sabahı ralli hayalleri ile başlayıp
haftayı İzmir marşı ile bitiriyorlar.

Bir pozisyondan çıkmak için kriterin yoksa ve saplanıp kalıyorsan kendine yalanlar söylemeye başlıyorsun. Mutlaka ama mutlaka bir kaçış noktası belirlemek lazım.

Fakat insanlarda ben sattığım an fiatlar uçacak korkusu olduğu için , aldatılma korkusu ile satamıyorlar ve aşağılara sürükleniyorlar. Denizin dibine indikçe basıncın artması gibi , zararlar da kağıt üzerinde arttıkça psikolojik baskı dayanılmaz boyutlara varıyor maalesef . . .

Geçen sene havalı havalı aldığım senet şu kadar arttı , bu kadar arttı diye sağda solda paylaşımlar yapan herkes ağlamaklı , bu düşüşün bir anlamı yok ki !!! diyorlar.


Bir de , benim için çıkış kriteri yok ; çünkü ben çok uzun vadeli aldım düşse de umrumda değil diyen tipler var. Bunların hali daha da trajik , because hem yatırımcıyım diyorlar , hem de akşama kadar gözlerini fiatlardan ayırmıyorlar. Fiatlar 2-3 gün azıcık artsa , aha işte biliyorduk çıkış başladı
yazıları , twitleri yağmur gibi yağmaya başlıyor. Ondan sonra da kafalarına küsküyü yiyip ortadan kayboluyorlar.

Fiatlar artıp da ellerindeki hisselerin değeri yükselince herşey güzel ;

ama fiatlar düşerken  ooovvvv  makinalar yasaklansın , hadi ordan . . .

Geçen sene fiatlar deli gibi yükselirken kimse şunlar , bunlar yasaklansın demiyordu.

Kazan doğururken , kimse lan kazan doğurur mu demedi ; fakat kazan öldü deyince
ooo no olamaz diyor herkes . . .


Kimse de acaba benim bir hatam var mı demiyor , beylerimiz hep haklı.


Amacımız kimseye hakaret etmek değil , neticede bizi ilgilendirmez.

Lakin kısa vadeli aldıysan ve düşüş olursa saplanıp kalmamak lazım.
Yok uzun vadeli yatırımcıysan da , her gün akşama kadar hop oturup hop kalkmamak lazım.

Sonuç olarak , ya olduğun gibi görüneceksin ; ya da göründüğün gibi olacaksın.